kanımızı mürekkep yapıp yine Risale-i Nur'u yazacağız.

Heyet-i hâkime bilsinler ki: Halife-i rûy-i zemin Hazret-i Ömer (R.A.) hilafeti zamanında âdi bir hristiyan ile birlikte mahkemede muhakeme oldular.

{1: Bu hakikatı Üstadımız İstanbul Adliyesinde beyan etmiştir.}

Halbuki o hristiyan, İslâm Hükûmetinin mukaddes rejimlerine, dinlerine, kanunlarına muhalif iken mahkemede onun o hali nazara alınmaması açıkça gösterir ki: Adalet hiçbir cereyana kapılmaz, hiçbir tarafgirlik güdemez.

İşte bunun içindir ki, mahkemede kahraman-ı İslâm olan Bedîüzzaman Said Nursî'nin beyanı vechile:

"Ehl-i imandan bütün gelenler maziye gidenlere mağfiret dualarıyla ve hasenatlarını onların ruhlarına bağışlamalarıyla yardımlarına binaen Denizli mahkemesinde demiştim: Mahkeme-i Haşir'de milyarlar ehl-i imandan davacılar tarafından, Kur'an hakikatlarına hizmet eden Nur talebelerini mahkûm ve perişan etmek isteyenlerden ve sizlerden sorulsa ki:

Serbestiyet kanunlarıyla dinsizlerin, komünistlerin

Yükleniyor...