pek az ve bu vaziyetimize mühim zararı muhtemel tarîkat hevesinin birkaç defa şiddetle ihtarımla önü alınmasıdır. Yoksa hem vahdetimizi bozacaktı, hem dört elifin tesanüdüyle 1111'den 4 kıymetine tenzil eden teşettüt-ü efkâr ve bu gayet ağır hâdiseye karşı kuvvetimizi hiçe indiren tenafür-ü kulûbe uğrayacaktı.

Gülistan sahibi Şeyh Sa'dî-i Şirazî naklediyor, der: "Ben bir ehl-i kalbi tekyede, seyr-i sülûk ile meşgul iken görmüştüm. Birkaç gün sonra onu talebeler içinde medresede gördüm. "Ne için o feyizli tekkeyi terkedip bu medreseye geldin?" dedim. O dedi ki: "Orada yalnız herkes kendi nefsini -eğer muvaffak olursa- kurtarabilir. Burada ise bu âlî-himmet şahıslar, kendileriyle beraber çoklarını kurtarmaya çalışıyorlar. Ulüvv-ü cenab, ulüvv-ü himmet bunlardadır. Fazilet ve himmet bunlardadır. Onun için buraya geldim."

Yükleniyor...